NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَبُو
الْوَلِيدِ
الطَّيَالِسِيُّ
حَدَّثَنَا
شُعْبَةُ
قَالَ
وَاقِدُ بْنُ
عَبْدِ
اللَّهِ أَخْبَرَنِي
عَنْ أَبِيهِ
أَنَّهُ
سَمِعَ ابْنَ
عُمَرَ
يُحَدِّثُ
عَنْ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
أَنَّهُ قَالَ
لَا
تَرْجِعُوا
بَعْدِي
كُفَّارًا يَضْرِبُ
بَعْضُكُمْ
رِقَابَ
بَعْضٍ
(İbn Ömer'den rivayet
edildiğine göre) Nebi (s.a.v.) (şöyle) buyurmuştur:
"Benden sonra dönüp
birbirinizin boyunlarını vuran kâfirler olmayınız."
İzah:
Buhari ilim; hacc;
meğazi; edâhi. edeb: hudud: fiten; tevhit; Müslim, iman ; kasame: filen:
Tirmizi, filen; Nesâi. tahrim; İbn Mace, filen; Darimî, menâsik: Ahmed b.
Hanbel, 1,230,402; 11,85,87; 104: 111,477: IV 76, 351. 358. 363. 366; V. 37.
39. 44, 45, 49, 68. 73.
Hattabi (r.a.)'nin
açıklamasına göre metinde geçen "küffâr" kelimesi iki manaya gelebilir:
a) "Setr=
örtmek" anlamında kullanılmış olabilir. Bu manaya göre hadisin meali
şöyledir:
Baştan ayağa silahla
örtülmüş, yani donatılmış, kişiler haline gelip birbirinizin boynunu
vurmayınız.
b) Çeşitli fırkalara
ayrılıp da birbirlerinin boyunlarım vuran kâfirler haline gelmeyiniz. Kâfirler,
dünya için biri birleri ne saldırıp, birbirlerinin boyunlarını vururlar.
Mü'minlerse, kardeş
olduklarından birbirlerinin kanlarını korumakla mükelleftirler.
Fakat çeşitli fırkalara
bölünüp birikirinize düşerseniz kafirlere benzemiş olursunuz.
Hadisin bab başlığıyla
ilgisini sağlayan bu ikinci manadır. Çünkü bu ikinci manaya göre, müslümanların
imanları artıp ekşitebilir. İmanları zayıfladıkça aralarında buğz, kin. haset
ve kavga artar, halleri kafirlerin haletine benzer.